Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu Nedir ?

Zihnin sürekli alkol ve/veya madde kullanımıyla meşgul olması, zorlantılı bir şekilde temin etme ve kullanma, tüketime sınır koymada güçlük ve kullanamadığında ruhsal ve fiziksel şikayetlerle karakterize, kronik ve tekrarlayıcı bir hastalıktır.

Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Görülme sıklığı genel toplumda alkol için yaklaşık %15, diğer maddeler için %1dir. Tanı konma yaşı gittikçe düşmektedir. Genetik yatkınlık vardır, yakın akrabalarda hastalığın olması görülme riskini artırır.

Bağımlılık hastalığı gelişmeden önce alkol/madde kullanımı beynin ödül merkezinde dopamin, serotonin gibi kimyasal maddelerin hızlı artışını sağlar, bu da kişide keyif, haz gibi duygular doğurur. Sonrasında alkol/madde tüketiminin durmasıyla beyinde bu kimyasallar hızla düşer, bu da gerginlik duygusuna sebep olur. Tekrarlayan kullanımlar beyinde bazı biyolojik değişiklikler oluşturur, adaptasyon ve duyarsızlaşma yüzünden haz veya rahatlama hissedebilmek için daha fazla miktarda alkol/madde tüketimi gerekir, buna rağmen daha az olumlu duygu hissedilir, tüketimin durmasıyla daha yoğun ve uzun süreli olumsuz duygulara sebep olur. Bir süre sonra da kişi haz aldığından değil yoksunluğun sebep olduğu fiziksel ve ruhsal şikayetleri azaltmak için alkol/madde tüketimine yönelir.

Hastalığın tanısı için kesin gerekli bir süre veya kullanım sıklığı yoktur. Her gün kullanmıyor olmak bağımlılık olmadığının göstergesi değildir. Alkol/madde kullanımıyla ilişkili olarak sorumlulukların yerine getirilememesi, sosyal ilişkilerde sorunlar yaşamak, fiziksel yaralanmayla sonuçlanabilecek riskli eylemlere girişmek, kullanılan miktarı sınırlayamamak, kullanmayınca yoğun isteğin olması gibi durumların varlığında tanı konulur.

Yoksunluk belirtileri şiddetli olabildiği, tedavinin başlangıcında alkol/maddeden uzak kalmak ve ayıklığı sürdürmek zor olduğu için genellikle yatarak tedavi önerilir. Tedaviye motivasyonun sürdürülmesi, aşermeyle mücadele ve kaymanın önlenmesi için düzenli ayaktan takip gereklidir. Eşlik eden semptomlara göre çeşitli ilaç tedavileri mevcuttur. Hastalığın doğasından dolayı tekrarlama riski vardır, bu durumda motivasyonu sağlayarak tekrar tedavi planlanır.