top of page

Ekibimiz

TMS (Transkranial manyetik stimülasyon ) 

tms.jpg
tms 2.jpg

TMS (Transkranial manyetik stimülasyon ) nedir?

Transkranial manyetik stimülasyon veya kısaca TMS, depresyon için yeni, etkili ve iyi tolere edilen bir tedavi yöntemidir. Düzenli psikoterapi ve ilaç tedavileri ile yeteri düzelmenin elde edilemediği hastalarda TMS bu tedavilere yardımcı olarak veya yalnız başına kullanılabilir. Transkranial manyetik stimülasyon beyinde hedeflenen bölgelerdeki nöronları uyarmak için manyetik uyarılar kullanan yeni bir tekniktir. Bu uyarılar, başınızın ön tarafına yerleştirilen manyetik bir bobin yoluyla prefrontal kortekse (beynin duygudurum ile ilişkili bölgesi) iletilir. Hastalar, manyetik uyarının kendilerine uygun seviyesinin ve hedeflenecek beynin bölgesinin tam yerinin belirlenmesi için bir ön işleme tabi tutulurlar. Tüm işlem yaklaşık olarak 45 dakika sürer. TMS invaziv bir yöntem değildir, uygulamalar herhangi bir anestezi veya sedasyon gerektirmez. İşlem sırasında hasta rahatça oturur ve uyanık durumdadır. Hastaya işlemle ilgili ek bir ilaç verilmediğinden, hastaların günlük aktivitesine derhal dönmesini engelleyen bilişsel veya sistemik bir yan etkisi yoktur. TMS tedavisi genel olarak üç-altı haftalık bir periyotta uygulanan 15 ila 30 TMS seansından oluşur. Bununla birlikte, tedavi uygulamaları her hastaya göre değişiklik gösterebilir. Tedavi süresi boyunca hastalar, hem klinik görüşmeler hem de standart ölçeklerle tedavinin etkinliğini ve semptomları açısından haftalık olarak değerlendilerek yakından takip edilirler. Bu şekilde, tedavi süresi hastaya göre optimize edilir. Etkin bir düzelme yaşayan (tam remisyon sağlanan) hastalar için idame tedavisi önerilebilir.

TMS depresyon tedavisinde etkili midir?
 

TMS dirençli depresyon tedavisi için FDA (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmış güvenli, etkili ve invazif olmayan (yani beyine herhangi bir girişim yapılmadan dışarıdan uygulanan) bir tedavidir. Birçok çalışma, TMS'nin bir veya daha fazla antidepresan kullanımına yetersiz yanıtı olan hastalarda depresyon tedavisinde etkili olduğunu kanıtlamıştır. Mevcut klinik çalışmaların sonuçlarını özetleyen meta-analizler ve kanıta dayalı kılavuzlar, depresyon için etkinliğin kesin kanıt düzeyinde olduğu sonucuna varmışlardır (Lefaucheur ve ark. 2014, 2020). Yanıt ve remisyon oranları hastadan hastaya değişiklik gösterse de, TMS tedavisinin seyri bazı hastaları uzun süre semptomsuz tutabilir, bazı hastalar için ise idame tedavisi gerekebilir (Demirtas-Tatlidede ve ark. 2008).

TMS depresyon dışında başka hangi hasta gruplarına uygulanabilir?

Depresyon dışında diğer psikiyatrik ve nörolojik hastalıklar için TMS ile ilişkili araştırmalar devam etmektedir. Avrupa TMS kurulunun yayınladığı kanıta-dayalı kılavuzda TMS’nin klinik tedavide kullanımı için öneriler mevcut kanıt düzeylerine göre üç seviyede sınıflamıştır (Lefacheur ve ark. 2020):
*Seviye A (Klinik olarak kesin etki): Klinik olarak kesin etki gösterdiği bildirilen depresyon dışındaki diğer hastalıklar ; inme sonrası erken dönemde el motor fonksiyonlarının iyileştirilmesi ve nöropatik ağrıdır.
*Seviye B (Klinik olarak muhtemel etki): İnme sonrası konuşma bozukluklarının iyileştirilmesi, fibromyalji, Multipl Skleroz hastalığında bacaklardaki spastisite (kaslarda katılık ve gerginlik), travma sonrası stres bozukluğu, Parkinson hastalığı depresyonu ve Parkinson hastalığındaki motor belirtiler için bildirilmiştir.
*Seviye C (Klinik olarak mümkün etki): Bu seviye klinik olarak mümkün (olası) etkiyi göstermekte olup bilimsel kanıt henüz yeterli ve güvenilir düzeyde değildir. Bu aşama klinik deneysel çalışma aşamasıdır. Bu nedenle C seviyesinde kanıt bulunan hastalıkların rutin klinik tedavi uygulamalarına dahil edilmesi uygun değildir. Pek çok hastalıkta Seviye C düzeyinde klinik veri mevcuttur. Bu hastalıklar Alzheimer hastalığı, epilepsi, kulak çınlaması, obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni, sigara bağımlılığı, inme sonrası kronik dönemde motor fonksiyonların iyileştirilmesidir. Merkezimizde TMS’in depresyon dışı hastalıklarda kullanımı, bu kılavuzların belirlediği öneri ve kanıt seviyeleri çerçevesinde, kişinin talebi doğrultusunde ve kişiye özel olarak değerlendirilmektedir. Her hastalıkta beyinde meydana gelen aktivite değişiklikleri farklı olduğundan uygulanacak TMS tedavisi hastalığa (ve bireyin özelliklerine göre) farklılık göstermektedir. Bu kılavuzlardaki önerilerin şu anda mevcut bilimsel verilere göre oluşturulduğu ve önerilerin zaman içinde değişebileceği unutulmamalıdır. Son olarak şunu vurgulamak gerekir ki: rTMS tüm beyin hastalıklarını iyileştirebilen mucizevi bir yöntem değildir. Bu nedenle, bu yöntemin eldeki bilimsel veriler ışığında uygun hastalarda uygulanması etik olarak da çok önemlidir.

TMS uygulamaları ağrısızdır, bu nedenle anestezi uygulamaya veya hastayı uyutmaya gerek olmaz. Bazı hastalar ilk tedaviden sonra hafif bir baş ağrısı veya kafa derisinde rahatsızlık bildirirken, bu küçük rahatsızlıklar genellikle birkaç seanstan sonra azalır. TMS invazif bir teknik olmadığından, hissedebileceğiniz tek şey başınıza küçük bir dokunuştur.

bottom of page